3 Aralık 2010 Cuma

BODRUM'DA SINAV ÜSTÜNE SINAV

Bodrum’daki eğitim, başka bölgelerdeki eğitimden farklı mı? Değil.
Eğitim, ülke genelinde sorunlu.
İstatistikler bazı illerde eğitim başarısının yüksek, bazılarında düşük olduğunu gösteriyor. Başarı dediğimiz, not başarısı.
Notunuz düşükse başarısız sayılıyorsunuz.
Hangi ilimiz Anadolu Lisesi’ne az öğrenci veriyor biliyoruz.
Eğitim, yalnızca not demek değildir.
Okulları notla değerlendirip birbirine düşürmenin anlamı yok.
Tüm okullarımızda bir “Başarı” lafıdır söylenip duruyor.
En başarılı sınıf şu, okul, dershane, öğretme bu…
Herkes öğrencinin sırtına binmiş yarış yapıyor. Öğrenciyi en iyi kamçılayan birinci olduğunu söylüyor.
Bodrum’da da durum aynı... Öğrencilerimiz yarış atı. Atı sürekli kamçılamak yarış kazandırmaz.
Kurumlar ısrar ediyor. A okulunun müdürü öğrenciyi en iyi biz kamçılıyoruz diyor.
Kamçılıyorsun da ne oluyor?
Bu kadar kamçılama çalışmasından sonra üniversiteyi bitiren gençlerimize bakıyoruz, işsizler.
Artık şunu anlamalıyız:
Sorun, çocuklarımızın az çalışmasında, sınavları geçememesinde değil, sorun işsizlikte. Üç kişinin işine bin kişinin talip olmasında…
Yeni iş alanları açılmadıkça çocuklarımızı dershane dershane, sınav sınav dolaştırmaktan kurtulamayız.
Aileler bunu bilmeli.
Bütün sorunu çocukta gören veliler ve öğretmenler çocuklara zarar veriyor.
Çocuklarımız yorgun, üzgün ve isteksiz… Çoğu bunalım geçiriyor.
Bodrum’da öğrencisine özel ders veren, öğrenciyi özel öğretmene, dershaneye, kursa yönlendiren çok sayıda öğretmen var.
Veli, istemese de, bu durumdan şikâyetçi değil. Veli, çocuğunu başarılı kılmanın telaşı içinde… Çocuğunun geleceğinden endişe duyan anne babalar, dershaneye, özel öğretmene sarılıyor.
Öğrenci, ne kadar ders çalışır, ters çözerse o kadar iyi olur sanılıyorlar.
Okullar ve dershaneler sürekli test çözün diyen öğretmenlerle dolu.  
Herkes veliye, öğrenciye yol gösteriyor. Dershanesiz, özel öğretmensiz bu iş olmaz diyorlar.
Devlet öğrencilere ders kitabı dağıtıyor. Dershaneler, öğretmenler yetmez diyor.
Bakanlık okulları uyarıyor. Yayınevlerini okullara sokmayın diyor.
Bodrum’daki okulların çoğu yayınevlerinin pazar alanı gibi… Yayınevleri öğretmenler odasına girip tezgâh açıyor.
İyi eğitim yapıyoruz ya, çok sayıda kaynak kitaba ihtiyacımız var.
Bodrum’da, kaynak kitap önermek, çok ödev vermek iyi öğretmen olma ölçütü. Kötü öğretmenler yalnızca Bakanlığın kitabı ile yetinir ve az ödev verirler.
Çevrenizde iyi öğretmen olarak tanınmak istiyorsanız kaynak kitap aldırmalısınız öğrencilerinize, durmadan test çözdün demelisiniz.
Bu iyi öğretmenlere göre öğrencinin tek işi test çözmek olmalı.
Çocuk çocukluğunu, genç gençliğini yaşayamıyor.
Koli koli yaprak test mi çözdü öğrenciler, yine yetmez. Çözmeye devam, hayat biter ders bitmez.
Olanlar karşısında Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ne yapıyor?
O da sınav diyor, durmadan sınav diyenlerin yanında yer alıyor.
Okullarda, dershanelerde yapılan sınavları yeterli görmüyor.
Toplantıda;
 “Arkadaşlar,” diyor müdürlere, “Bodrum’da eğitimin kalitesini artırmalıyız. Bunun için sınav yapmalıyız. Hangi seviyede olduğumuzu bilmeliyiz.”
Müdürler olur diyor, ne de olsa karşılarında Milli Eğitim Müdürü var.
Okul müdürlerimiz, amirleriyle aynı düşünmüyorlarsa konuşmazlar. Böyle bir geleneğimiz vardır. Her zaman amirlerin dediği olur.
Amir kötü bir şey istemiyor:
“Bir sınavda biz yapalım,” diyor. Eğitim öğretim gelişecekse neden olmasın. Ama eğitim gelişmiyor. Birileri sınav yoluyla kazanmaya devam ediyor.
Bu sınavları kim yapıyor?
Bunun için bir dershane ya da yayınevine ihtiyaç var. 
Bunlardan biri, Bodrum’da Milli Eğitim adına yine sınav yapma hazırlığında. Öğrencilerden yine sınav parası istenecek.  Velilerimiz ne yapacağını bilemiyor.
Öğrencinin sırtından doyan doyana…
Bu bakış açısıyla Bodrum’da eğitimin kalitesi yükseltilemez.
Sınav ve not odaklı başarı değerlendirmesi yanlıştır.
Öğrencilerimizin hiç bitmeyen sınavlar yüzünden bunaldığından söz ediyoruz.
Bu ortamda Milli Eğitim Müdürlüğü’nün görevi, öğrencinin sırtındaki sınav yükünü hafifletmek olmalı.
Şunu bir kez daha vurguluyoruz:
Öğrencilerimiz, sınav ve sınav kaygısı üzerinden para kazanan çok sayıda kişi ve kurumla kuşatıldı.
Bodrum Milli Eğitim Müdürlüğü bu kuşatmaya ait olmamalıdır.
Sınavlar yüzünden çocuklarımız hayatın dışına itildi. Öğrenciler kendi hayatlarına yabancılaştılar. Ülkede, çevrede, hatta ailelerinde yaşananlara duyarsız hale geldiler.
Çocuklarımızın yeni sınavlara değil, sınav kaygısından uzak, sağlıklı bir eğitime ilticacı var. Öğrencilerimiz, yalnız matematik gibi temel derslerle değil, sanatla, müzikle, tiyatroyla, sinemayla, sporla, resimle, folklorla, dansla, çevre sorunlarıyla da ilgilenmelidir.
Okullarımızda yeterli sosyal faaliyet yapılmıyor. Sanat ve spor eğitimi derslerine önem verilmiyor.
Çocuklarımız, gençlerimiz artık test başından kaldırılmalıdır.
Eğitimde önemli olan öğrenciyi sevdiği bir alana yönlendirmektir.
Bodrum Milli Eğitim Müdürlüğü eğitim için bir şey yapmak istiyorsa, sınavlara sınav eklemek yerine, meslek liselerimizi geliştirmeye çalışmalıdır. 
Ülkemizin, yeni sınavlara değil gelişmiş meslek okullarına ihtiyacı var.
Doğru eğitim, hayata uygun olan eğitimdir.
Gerçeği Bodrum halkına doğru anlatalım.
Sınav üstüne sınav yaparak kimseyi kandırmaya çalışmayalım.
Bodrum Eğitim Sen Temsilciliği

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder